image/svg+xml
image/svg+xml

Akademik Danışmanım; Üniversitedeki Rehberim

 Üniversitedeki ilk günlerinizi hatırlıyor musunuz? Mekânı henüz çözemediğiniz, kimseyi tanımadığınız, dersler ve hocalar hakkında pek de fikrinizin olmadığı o ilk günler… Bu üniversiteyi, bu bölümü isteyerek mi seçmiştiniz yoksa kader sizi buraya mı sürüklemişti… Akademik danışmanınız kimdi?  Neler söylemişti?

Değerli hocalarım, işte sizin karşınızdaki öğrenciler de bu düşünceler içinde üniversiteye geliyorlar. Türkiye’nin hatta dünyanın farklı şehirlerinden sizin öğrenciniz olmak için geliyorlar. Bu noktada akademik danışmanlık göreviniz çok önemli.

Yükseköğretim kurumları, bireylerin bir meslek edinerek hayata hazırlanmalarını, böylece toplumda aktif ve üretici vatandaşlar olmalarını sağlayan kurumlardır.  Yüksek öğretim kurumları öğrencilerin yaşadıkları akademik, kariyer, kişisel ve sosyal problemlerin çözümüne akademik danışmanlar aracılığı ile destek sağlamaktadır. Akademik danışmanların bilgi vermesi, öneri sunması, danışmanlık ve mentorlük yapması, kural koyması ve öğretmenlik yapmayı gerekir. 

İnsan gelişimi açısından incelendiğinde yükseköğretim süreci «beliren yetişkinlik» dönemine denk gelmektedir. Beliren yetişkinlik; ergenlik ile yetişkinlik arasında yer alan (18-29) dönemdir. Son yarım yüzyılda bireylerin eğitimi tamamlama, kendine ait bir evde yaşama, kendi gelirini kazanma, evlenme, çocuk sahibi olma gibi yetişkinliğe geçişi gösteren belirtiler yirmili yaşların sonlarına doğru ilerlemiştir. 18-29 yaşları arasındaki gençlerin gelişim özelliklerinin farklılaşması nedeni ile bu yaşlar arası “Beliren yetişkinlik dönemi” olarak nitelendirilmiştir.  Ne çocukluğun bağımlılığından uzaklaşılmış ne de yetişkin olmanın sorumluluğu tamamı ile kabul edilmiştir.   Gençlerin hangi gelişim döneminin özelliklerini gösterdiği geldikleri aile yapısı ve kültürden büyük ölçüde etkilenmektedir. Öğrencilerimizin   bir bölümü henüz ergen gibi davranırken bir bölümü çoktan hayatın sorumluklarını taşır hale gelmiş olabilir. Öğrenciler arasında bireysel farklılıklar olduğunu unutmayın lütfen.

Öğrencilerimiz belki evden ilk kez ayrılıyorlar. Hem üniversiteyi kazanmış olmanın gururunu hem de kendi hayatlarının sorumluluğunu almanın heyecanını yaşıyorlar. Üniversite yılları aynı zamanda pek çok sorunla da baş edilmesi gereken yıllar. Yeni bir şehirde yaşama, farklı kültürlerle tanışma, kalacak yer, okulun kuralları, dersler, sınavlar gibi sorunlar bir yanında sağlığını koruma, bütçe yapma, arkadaşlık ilişkilerini düzenleme gibi çok geniş bir yelpazede sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle öğrencilerin, konuşabilecekleri, günlük hayat ya da akademik gelişimleri ile ilgili olarak akıllarına takılan soruları sorabilecekleri birine ihtiyaçları var. İşte akademik danışman olarak o kişi sizsiniz! Okula uyum sağlayabilmeleri ve akademik hayatlarına devam edebilmeleri büyük ölçüde sizin desteğinize bağlı. Hatta danışmanı olduğunuz uluslararası öğrenciler olabilir. Dil yeterlilikleri, kendi ülkeleri ile Türkiye arasındaki eğitim farklılıklarına ilişkin çözüm önerileri bekleyebilir, hedefleri, hayalleri ve başarıları akademik danışmanları olarak sizlerle kurdukları bağ ile şekillenebilir.

Şimdi bunları okurken, “Ne kadar çok şey bekleniyor akademik danışmanlardan, biz ilkokul öğretmeni miyiz?” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Haklısınız, ilkokul öğretmeni değiliz. Zaten her dönem başında ders seçimlerinde yaşanan karışıklıklar, alınan ve alınamayan dersler sizi epey meşgul ediyor ve sinirlendiriyor olabilir.  Fakat karşımızda yetişkin olmaya çalışan bireyler var.  Kendilerini tanımaya ve ispatlamaya çalışıyorlar, arayış içindeler, enerjileri yüksek, aynı zamanda kırılgan ve hata yapma ihtimali yüksek bireyler.  Bu nedenle onların akademik danışmanları, rehberleri lütfen desteğinizi esirgemeyin.

Örneğin; haftalık programınıza danışmanlık saati ekleyip öğrencilerle düzenli toplantılar yaparak uyumlarını ve gelişimlerini takip edebilirsiniz. İletişim tarzınız, zaman yönetimi, problem çözme gibi temel yaşam becerileriniz ile rol model olabilir, kişilik gelişimlerini destekleyebilir, bir yaşam felsefesi geliştirmelerine yardımcı olabilirsiniz. Oryantasyon eğitimleri ile okul ve derslerin kurallarını hatırlatabilir, mesleki deneyimleriniz, projeleriniz, makaleleriniz ile kariyer kararlarını şekillendirebilirsiniz. Başarılarında sevinçlerine, başarısızlıklarında ya da kayıplarında hüzünlerine ortak olabilirsiniz. 
  
Öğrenciler zaman zaman danışmanları ile nasıl iletişim kuracaklarını ya da bu iletişimin sınırlarını bilemiyorlar. Öğrencilere tüm bu desteği sunarken kişisel alanınızın ihlal edilmemesine de dikkat etmeniz gerekiyor. Haftalık ders programınızda ofis saatine yer vererek, yüz yüze görüşmeler dışında acil durumlarda iletişim kurma tercihinizi belirterek (mail, mesaj vb.), bu mail ve mesajları hangi saatler arasında cevaplayabileceğinizi anlatarak düzenli bir iletişim sağlayabilirsiniz. Böylece her saat aranmak ya da yazılan bir mesaja hemen dönüş beklenmesi gibi özel hayatınızı olumsuz etkileyecek durumlardan da sakınmış olursunuz. Hatta haberleşmeyi sınıf temsilcileri ile sağlayabilir, ders seçimi öncesi, mezuniyet aşaması gibi sınıfta herkesi ilgilendiren durumlarda kısa bilgi notları yazıp paylaşarak olası sorunları bir çırpıda çözebilirsiniz.

Evet akademik danışmanın, değerli hocam, eminim kendi tecrübelerinizi göz önüne alarak çok güzel şeyler yapıyorsunuz. Benimki de sadece kendi gözlemlerimi ve tecrübelerimi paylaşma çabası…

İşlerinizde kolaylıklar dilerim…

4 Mart 2024
Doç. Dr. Sinem TARHAN
Bartın Üniversitesi
Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri, RPD

    
 

 

 

 

  • Öğrenciler İçin Eğitim İhtiyaç Analizi Raporu

  • Siz, Hiç İç Dünyanız İle Sohbet Ettiniz Mi?

  • Dijital obez miyim?

  • Eğiticilerin Uyum Eğitimi için İhtiyaç Analizi

  • Eğiticilerin Gelişimi için İhtiyaç Analizi Raporu

  • Güvenlikli ve Korumalı Bir Uzaktan Program Yükleme (OTA) Hizmeti Sistemi

  • Modern Liderlik ve EFQM Mükemmellik Modeli Arasındaki İlişkiye Bir Bakış

  • Danışma Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi

  • Zihinsel Sağlıkta Küçük Değişikliklerin Büyük Etkisi

  • Edebiyatın Bireyin Duygu Eğitimindeki Yeri