Hizmetkâr ve Lider Olmak
Hizmetkâr ve Lider Olmak
Birbiri ile karşıt görülen iki kavram: hizmetkâr ve lider. İlk bakışta, biri işi yapan diğeri yaptıran kişi olarak değerlendirilebilir. Peki, bir kişi nasıl aynı anda hem hizmetkâr hem de lider olabilir? Özünde, bu iki kavram birbirini tamamlayarak yeni bir tarz oluşturulmuştur. Bu tarz hizmet etmeye odaklanan bir liderlik türü olan hizmetkâr liderliktir. Bu yazıda hizmetkâr liderliğin gerekliliğine ve birtakım özelliklerine odaklanacağız.
İnsanın hizmet etmesi için sadece resmi bir görevde olması gerekmez. İnsan içinde bulunduğu grubu, topluluğu ya da toplumu gösterdiği azim, çalışkanlık, ahlaklı duruş ve alçakgönüllülük gibi davranış ve niteliklerle geliştirir, zenginleştirir ve destekler. Böylelikle hem kendisine hem de çevresine hizmet eder. Bu hizmetin belki kendisine doğrudan maddi getirisi olmayabilir. Ancak birey olarak insanlar yaşamlarında elde ettikleri mutluluk sayesinde hem kendisine hem çevresine olumlu getiriler oluşturur. Dolayısıyla manevi bir kazanım elde ederek gerçekleştirdiği hizmetin sonuçlarını bizzat yaşar.
Günümüz toplumlarında insanlar mutluluğu ve başarıyı daha çok maddi kazanımlarda ararken, maddi kazanımlar insanları aşırı hırsa, zarar verici rekabete, yıpratıcı çalışmaya yöneltmektedir. Elbette insanların maddi kazançlara da ihtiyacı vardır. Ancak bu maddi kazançların elde ediliş biçimi insanlar arasındaki dayanışmayı, birliktelik duygusunu ve toplumsal değerleri zedelemekte ve insanların bunlara olan inançlarını zayıflatabilmektedir. Zira herkesin maddi beklentiler ile hareket ettiği bir ortamda küçük bir azınlığın biraz önce saydığım unsurlara bağlılık göstermesi mümkün görünmeyebilir. Dolayısıyla hizmet etme noktasında bireylerin ortak bir anlayışa sahip olması onlar arasında ortak değerlerin de yerleşmesini sağlaması ve maddi kazançların yanında manevi getirilerin de önemsenmesini sağlayacaktır. Hizmetten bahsederken elbette neye ve nasıl hizmet edildiğine odaklanmak önemlidir. Bir bireyin tüm varlığı ile belirli bir işe ya da göreve hizmet etmesi aslında onu hizmet ettiği şeye bağlamaktadır. Bireylerin toplumda hizmet etmeleri için belirli bir işte çalışması ya da başka birinin onlara görev vermesi gerekmez. Birey etrafında olup bitenlere kayıtsız kalmıyor, eyleme geçme istekliliğini gösterebiliyor, diğer insanlara destek olabiliyor ve yaptıklarında iyi bir tevazu sergileyebiliyorsa gerçekten onun iyi bir hizmeti yerine getirdiğinden bahsedilebilir.
Birey olarak toplum içinde her birimizin farklı statüleri olsa da toplumun ihtiyaç duyduğu beklentileri toplumun üyeleri olarak bizler hep birlikte yerine getirmekteyiz. Peki, toplumun beklentilerini karşılama potansiyelimiz ne düzeyde ya da bu konuda istekliliğimiz var mı? Belki de toplum üyeleri arasındaki farklılık bu isteklilikten ortaya çıkıyor olabilir. İşte bu noktada bireylerin sahip olduğu liderlik etme yeteneği daha belirgin hale gelmektedir. Peki, bireyler gerçekten bilinçli olarak mı lider oluyor ya da lider olduklarının farkındalar mı ya da sadece yöneticilik görevi olanlar mı liderlik yapabilmektedir? Bu soruları yanıtlamak oldukça zor olsa da önceki paragraflardaki toplumsal gereklilikleri dikkate almak bu noktada daha önemli hale gelmektedir. Bu bağlamda liderlik açısından farklı bir yaklaşım olan hizmetkâr liderliği düşünmek ve irdelemek sorulan sorulara yanıt olabilir.
Günümüz toplum yapısının özelliklerinin aksine bir yaklaşım olan hizmetkâr liderlik 1970’lerde bir liderin hizmetkârlık yapmasından ziyade, bir hizmetkârın liderlik yapması anlayışı şeklinde ortaya çıkmıştır. Ancak 2000’li yıllardan itibaren daha çok yöneticilerin hizmetkâr liderlik özelliklerine yönelmesine dönük beklentilere odaklanılmıştır. Bu liderlik yaklaşımını ilk öne süren kişi Robert Greenleaf olmuştur. Greenleaf 1970 yılında yazdığı Lider Olarak Hizmetkâr adlı eserinde Doğuya Doğru adındaki kitapta geçen bir hikâyedeki Leo adlı karakterden bahsetmektedir. Bu hikâyede Leo, içinde bulunduğu yolculuk yapan bir grubun gerçek anlamda hizmetkârıdır. Grubun günlük işlerini yerine getirirken ayrıca grubu da eğlendirerek diri tutmaktadır. Leo’nun grubu onun gruba olan katkısının farkında değildir. Ta ki Leo ortadan kayboluncaya kadar… Leo olmadığında grupta kargaşa hakim olur ve yolculuk yarım kalır. Burada Leo’nun yaptığı liderlik anlaşılır. Leo aslında grubu bir arada tutan ve yönlendiren bir hizmetkârdır. Greenleaf’in vurgulamak istediği nokta ise hizmet etmenin ön planda olması gerektiğidir.
Greenleaf’in hizmetkâr liderlik yaklaşımından hareketle toplumdaki rollerimizden bağımsız hizmet etmenin önemini düşünmeye başlamak gerekmektedir. İster yönetici, ister çalışan, ister öğrenci olalım sorumluluklarımızla birlikte toplumun ileriye gitmesi, bir arada yaşama kültürü, dayanışma gibi unsurların oluşabilmesi için fedakârlık yapmak gerekmektedir. Bu bağlamda her birimizin yönetici olması mümkün olmasa da hizmetkâr lider olması mümkün görünebilir. Peki, her bir birey nasıl bir hizmetkâr lider olabilir? Hizmetkâr liderlik için farklı yaklaşımlar olsa da bu liderlik türünü açıklayan belli başlı ortak özelliklerin olduğu söylenebilir. Bu özelliklerin bazıları başkalarına hizmet etmeye odaklanmak, topluluk ruhunu geliştirmek, güçlendirmek ve geliştirmek, farklılıkları kabul etmek, tevazu ve herkesin iyiliğini istemek şeklinde sıralanabilir.
Bireylerin bir topluluktaki diğer insanlar için hizmet etmesi bir fedakârlık örneğidir. Görevimiz olmasa dahi başkalarına yardım etmek, onlara katkı sunmak diğer insanları mutlu ettiği kadar içinde bulunulan topluluğun gücünü de artırmaktadır. Bu bağlamda ister yönetici olalım ister üye, içinde bulunduğumuz topluluğun güçlenmesi için fedakârlık yaparak hizmet etme bilinci topluluğun benzer bir anlayışa sahip olmasını sağlayacaktır. Hizmetkâr liderliğin kendi içinden yeni liderler çıkarabilmeyi destekleyen bir anlayışa sahip bir liderlik türü olması başkalarına hizmet etmeyi de gerekli kılmaktadır.
Başkalarına hizmet etme anlayışı ile birlikte topluluğu bir arada tutacak, sürekli ayakta kalmasını sağlayacak bir ruha ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ruhu, topluluğa öncü olan, topluluğa hizmet eden ve gerçekten de topluluğun dinamiklerine hâkim olan üyelerin geliştirmesi daha kolay görülmektedir. Bu bağlamda toplulukta dayanışma, işbirliği ve ortak anlayış gibi değerlerin ortaya çıkması mümkün olacaktır.
Bir topluluğun varlığını sürdürebilmesi, üyelerinin sahip oldukları özelliklere bağlıdır. Topluluk üyelerinin yetenekleri, becerileri ve potansiyeli topluluğu ayakta tutmaktadır. Bu bağlamda hizmet etme sürecinde diğerlerini desteklemek, onlara yardımcı olmak topluluğu da güçlü hale getirecektir. Bununla birlikte liderlik sürecinde hem topluluğu hem de topluluk üyelerini geliştirecek stratejilerin uygulanması iki unsurun da kendisini yeniliklere açık tutmasını sağlayacaktır. Topluluğun ve üyelerinin gelişimi için hizmet etmeye liderlik eden bireylerin iyi bir öğretici ve destekleyici olması gerekmektedir. Liderlik yeterliği bağlamında hizmet etmeye odaklanan bireyin topluluktaki diğer bireylerin farklı özelliklere sahip olduğunun bilincinde olmalıdır. Hizmet etmeye liderlik yapan birey diğerlerinin farklılıklarını topluluğun zenginliği olarak görerek, bu dinamik yapıyı topluluğun yararına kullanmalıdır.
Hizmet etmede gösterilen çabayı daha anlamlı hale getirecek unsurlardan biri tevazudur. Hizmet etmenin getirdiği yararın hem topluluğa hem de diğer bireylere olumlu etki etmesi beklenir. Ancak bu yararda hizmet edenin kendi çıkarlarını öncelikli hale getirmemesi, diğerlerinin çıkarlarını kendi çıkarlarından üstün görmesi bir tevazu örneğidir. Bu tevazu özelliği lideri ve liderliği kişisellikten çıkararak toplumcu bir dönüşüm sürecine yöneltmektedir. Hizmet etmede yarar beklentisi önemli bir motivasyon kaynağıdır. Bu yarar beklentisinin içinde herkesin iyiliğini düşünerek hareket etmek liderliği etik odaklı bir sürece dönüştürürken diğerlerinin liderlikten beklentilerini de iyilik odaklı hale getirmektedir.
Günümüz dünyasının rekabet ortamında hem hizmetkâr olmak hem de liderlik yapmak oldukça zor bir süreç olarak görülebilir. Bireylerin hırslarına bağlı olması, bireysel çıkarların ön planda olması, günlük beklentilerin önemsenmesi gibi durumlar bireylerin içinde bulundukları topluluğu geliştirmekten çok geriletebilmekte ve yıpratabilmektedir. Bu bağlamda bir topluluğu ileriye götürecek kararlılık hem liderde hem de topluluk üyelerinde olmalıdır. Dolayısıyla topluluk liderlerinin toplulukları için hizmetkâr olmaları, topluluk üyelerinin de hizmetkârlık yaparak liderlik yapabilmeleri bir çelişki oluşturmak yerine bir sinerji yaratabilir. Zira hizmetkar liderlik, bu tarz bir sinerji içerisinde yeni hizmetkar liderler yetiştirmeyi amaçlayan bir liderlik türü olarak dikkat çekmektedir.
Yukarıda sayılan hizmetkâr liderlik özellikleri tam da bu amaca yöneliktir. Başkalarına hizmet etmeye odaklanmak, topluluk ruhunu geliştirmek, güçlendirmek ve geliştirmek, farklılıkları kabul etmek, tevazu ve herkesin iyiliğini istemek gibi hizmetkâr liderlik özellikleri lider ile üyeler arasındaki engelleri kaldırırken ikisi arasındaki bağları da güçlendirmektedir. Bireyler ister işyerinde, okulda veya başka bir ortamda olsunlar, isterse sosyal bir grup içinde olsunlar, içinde bulundukları ortamda hizmetkar liderlik davranışları ile resmi bir görevleri olmadan liderlik yapabilirler ya da resmi görevi olan yöneticiler de böyle bir zorunluluk olmasa da toplulukları için hizmet edebilirler.
Yukarıda sayılan hizmetkâr liderlik özellikleri tam da bu amaca yöneliktir. Başkalarına hizmet etmeye odaklanmak, topluluk ruhunu geliştirmek, güçlendirmek ve geliştirmek, farklılıkları kabul etmek, tevazu ve herkesin iyiliğini istemek gibi hizmetkâr liderlik özellikleri lider ile üyeler arasındaki engelleri kaldırırken ikisi arasındaki bağları da güçlendirmektedir. Bireyler ister işyerinde, okulda veya başka bir ortamda olsunlar, isterse sosyal bir grup içinde olsunlar, içinde bulundukları ortamda hizmetkar liderlik davranışları ile resmi bir görevleri olmadan liderlik yapabilirler ya da resmi görevi olan yöneticiler de böyle bir zorunluluk olmasa da toplulukları için hizmet edebilirler.
31 Ocak 2025
Dr. Öğr. Üyesi Ömer YILMAZ
Bartın Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü