image/svg+xml
image/svg+xml

Dijital dünyada karşılaştığımız tehdit: Siber zorbalık


DİJİTAL DÜNYADA KARŞILAŞTIĞIMIZ TEHDİT: SİBER ZORBALIK


Hızla değişen ve gelişen yeni teknolojiler hayatımızın ayrılmaz bir parçası olarak görülmektedir. Özellikle “dijital yerli” (dijital dönüşüme uyum sağlayan ve dijital dünyanın diline hakim bireyler) olarak adlandırılan, hemen hemen her alanda teknoloji ile iç içe olan günümüz gençleri ve çocukları eğitimden sosyalleşmeye, eğlenceden yaratıcılığa (üretim) kadar birçok alanda dijital araçları aktif bir şekilde kullanmaktadırlar. TÜİK tarafından yayımlanan verilere göre çocuklarda (6-15 yaş) internet kullanımı oranının, 2021 yılında %82,7 iken 2024 yılında %91,3 olduğu belirtilmektedir (TÜİK, 2024). Bu verilere bakıldığında ülkemizde dijital dünyanın erken çocukluk döneminden itibaren insanların yaşamlarının önemli bir parçası haline geldiği yokumsanmayacak bir hakikattir. Dijital dünyanın bu derecede hayatımıza girmesi bizlere her ne kadar çeşitli olanak sağlasa da aşırı ve denetimsiz kullanımı bazı siber mağduriyetleri de beraberinde getirmektedir. Bu mağduriyetlerden biri de şüphesiz “siber zorbalıktır” (cyber bullying).

Zorbalığın pek çok tanımı mevcuttur. Bu tanımlardan en kapsamlısı Nansel ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. Nansel ve diğerlerine (2001) göre zorbalık, kişi ya da grup tarafından genellikle tekrarlı şekilde, zaman içinde gerçekleştirilen agresif davranış, kasıtlı zarar verme amacıyla kullanılan güç olarak tanımlanmaktadır. Teknolojinin hızla gelişmesi ve hayatımıza dahil olmasıyla birlikte zorbalığın yönü gerçek dünyadan sanal dünyaya evrilmeye başlamıştır. Zorbalığı uygulayan kişi ve zorbalığa uğrayan mağdur kişinin aynı ortamda bulunmaması verilen zararın boyutları açısından bir sınırlama değildir. Zorbalık olaylarının son zamanlarda gerçek dünyayla sınırlı kalmayıp sanal dünyaya da taşınması iletişim teknolojilerinin peşinden getirdiği başlıca problemlerden biri haline gelmektedir. Genellikle bilgisayar ve cep telefonu  kullanılarak gerçekleştirilen bu zorbalık hareketleri siber zorbalık olarak adlandırılmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla gelişmesi göz önünde bulundurulduğunda bu problemin daha da önemli bir hale geleceği düşünülmektedir. Tüm bunlardan hareketle bu yazıda siber zorbalığın ne olduğu, siber zorbalık türleri, siber zorbalık araçları, çocukların siber zorbalığa maruz kaldığına yönelik belirtiler,siber zorbalık etkileri, siber zorbalıkla başa çıkma stratejileri ve siber orbalığı önleme çalışmaları ele alınacaktır.

Siber Zorbalık (Cyber Bullying)

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla hayatımıza girdiği bu zamanda sıklıkla aşina olduğumuz kavramlardan biri de siber zorbalıktır. Siber zorbalık iletişim teknolojilerinin kötü amaçla ve denetimsiz bir şekilde kullanımı sonucunda ortaya çıkmıştır. İnternet erişimi olan  her yaştan bireyin karşılaşabileceği olumsuz bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Siber zorbalık internet ve çeşitli elektronik cihazlar kullanılarak gerçekleştirilen kasıtlı, tekrarlanan ve zarar verici davranışlar olarak tanımlanmaktadır (Hinduja ve Patchin, 2006). Teknolojik bir araç kullanılarak yapılan tedirgin etme, rahatsız etme, taciz, istismar, tehdit, iftira, ifşa, dil veya kültür özelliklerine hakaret etme, herhangi bir şey için zorlama, aşağılama, alay etme gibi insanlara fiziksel ve psikolojik olarak zarar vermeyi amaçlayan davranışlar siber zorbalık olarak adlandırılmaktadır. (Çakır vd., 2016). İnternet kullanımının hızlıca yaygınlaşmasıyla beraber siber zorbalık hassas bir problem olarak ortaya çıkmıştır. Siber zorbalık bireylerin  bilişsel, duygusal, ahlaki ve sosyal gelişimlerine zararlar verebilmektedir (Guan ve Subrahmanyam, 2009). Siber zorbalık her yaştan bireyin karşı karşıya kalabileceği olumsuz bir durumdur ancak  özellikle ergenlerde, bulundukları dönemin özellikleri gereği ve bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma sıklıklarından kaynaklı olarak bu duruma maruz kalma ihtimali çok daha yüksektir. Siber zorbalığa maruz kalan ergenlerde anksiyete, depresyon, özgüven eksikliği, utanç, korku, üzüntğ, kaygı bozukluğu, olumsuz benlik algısı, motivasyon eksikliği gibi olumsuz durumlar gözlenebilmektedir. Karşılaşılan bu olumsuz durumlardan dolayı da ergenlerin eğitim hayatına uyum sağlamada zorlanma, akademik başarısızlık, agresif davranışlar ve intihar eğilimi gibi ciddi problem oluşabilmektedir (Beran vd., 2012; Franks, 2015).

Siber Zorbalık Türleri

Willard (2007), siber zorbalığı sekiz alt başlıkta incelemektedir:

Kızdırma/Kışkırtma (Flaming): Kişinin, sanal ortamda agresif ve kaba bir dille tehdit içeren mesaj göndermesidir.

Taciz (Harassment): Kişinin, belirli bir kişi ya da gruba tekrarlı olarak hakaret edici mesaj göndermesidir.

İftira/Karalama (Denigration): Bir kişinin, bir başka kişi hakkında sanal ortamda gerçek olmayan haberler yayarak o kişinin saygınlığına ve sosyal ilişkilerine zarar vermesidir.

Kimliğe Bürünme/Taklit Etme (Impersonation): Kişinin sanal ortamda farklı bir kişinin kimliğine bürünerek ya da başka biriymiş gibi davranarak o kişiyi kötü gösterecek, tehlikeye sokacak şekilde paylaşımlarda bulunmasıdır.

İfşa Etme (Outing): Kişinin, sanal ortamda  olumsuz görüntülerini ve özel bilgilerini izinsiz olarak ortaya çıkarma ve yayınlamasıdır.

Düzenbazlık (Trickery): Bir kişiye ait sırların açığa çıkarılması ve sanal ortamda paylaşılmasıdır.

Dışlama (Exclusion): Bir kişinin sanal ortamlarda oluşturulan topluluklara kasıtlı olarak alınmayarak dışlanmasıdır.

Siber Taciz: Bir kişiye aşağılayıcı, tehdit içerikli mesajların yoğun bir şekilde gönderilmesidir.

İletişim teknolojileri alanında görülen gelişmeler doğrultusunda literatürde siber zorbalık türleri ile ilgili yeni kavramlardan bahsedildiği görülmektedir. Bireyin rızası olmadan çevrimiçi müstehcen fotoğraf paylaşımı anlamına gelen "sexting", çevrimiçi oyunlarda amacın oyun oynamak değil de diğer oyunculara bilinçli olarak rahatsızlık yaratma olarak bilinen "griefing" ve hakaret etme, provoke etme gibi kışkırtıcı davranışlar sergileme anlamına gelen "trolling" gibi kavramlar bu kavramlara örnek olarak verilebilir (Şenyuva ve Türk, 2021).
 
Yukarıda belirtilenler göz önünde bulundurulduğunda;
  • İzin almadan kişinin müstehcen fotoğraflarını, videolarını yayınlamak,
  • Başkasının kimliğiyle sanal ortamda izinsiz paylaşımlar yapmak,
  • Başkasının kimliğini kullanarak, cinsiyetini farklı göstererek insanları kandırmak,
  • Sanal ortamda paylaşılan fikirlere, fotoğraflara ve videolara aşağılayıcı, kırıcı yorumlar yapmak,
  • Sanal ortamda küfür, tehdit, cinsel taciz içeren mesajlar göndermek ya da yorumlarda bulunmak,
  • Sosyal medya ya da internet bankacılığı şifreleri gibi kişisel hesap şifrelerini ele geçirerek ifşa, şantaj yapmak, erişimi sınırlamak,
  • Sanal ortamda aslı olmayan söylentiler yaymak,
  • Sanal ortamda kişiyi istemediği şeyleri yapmak zorunda bırakmak,
  • Kişinin özel bilgilerini (adres, telefon numarası, kimlik bilgileri vb.) kişinin izni olmadan paylaşmak.
 
gibi davranışların siber zorbalık olarak kabul edildiği söylenilebilir. Siber zorbalığın pek çok farklı biçimde ortaya çıkması,  zaman, mekan farketmeksizin uygulanabilmesini kolaylaştırmakta ve bu duruma maruz kalma riskini arttırmaktadır.

Siber Zorbalık Araçları

Siber zorbalığın türleri kadar hangi araçlarla gerçekleştirildiği de oldukça önemlidir. Siber zorbalık, sosyal medya platformları, yazılı, sesli ve görüntülü mesajlaşma aplikasyonları, dijital oyun siteleri veya oyunlarda bulunan sohbet odaları gibi ortamlarda ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca bu davranış telefon ve internet erişimi yoluyla da ortaya çıkabilir. Teknolojinin giderek ilerlemesiyle birlikte geliştirilecek olan yeni aplikasyonlar ve ortamların siber zorbalık davranışları için potansiyel bir araç olacağı unutulmamalıdır.

Bilişim araçları yoluyla yapılan siber zorbalık durumları şu şekildedir (Patchin ve Hinduja, 2006; Smith vd, 2008) :

Cep Telefonları: Numarayı gizleyerek arama yapma ve mesaj gönderme, rahatsızlık verme amacıyla düzenli aralıklarla yapılan çağrılar, tehdit, hakaret, küfür, müstehcen içerik gönderimi, çeşitli virüsler ve trojan yazılımlar yardımıyla kurban kişisinin kişisel verilerine ulaşım.

Dijital Oyunlar: Oyun platformunda ya da dijital sohbet odalarında tehdit, hakaret, küfür, kişiye zorla kendi isteğini yaptırma ve müstehcen içerik gönderimi. 

Dijital Yayıncılık Araçları: Dijital yayıncılık araçları kullanarak mağdur kişiye tehdit etme, şantajda bulunma, küfür etme, hakaret etme, ifşalama, iftira atma, dedikodu yapma ve kişiye ait özel şeyleri yayınlama.

Sosyal Ağ Siteleri: Sosyal medya aplikasyonlarında istenmeyen, uygunsuz fotoğrafların, videoların paylaşımı, sesli ya da görüntülü aramalar yapma, mesaj gönderme, mağdur kişinin adına sahte hesaplar açarak kişisel bilgilerini kullanma, tehdit, hakaret, aşağılama içerikli yorumlarda bulunma.

Mesajlaşma Aplikasyonları: Mesajlaşma aplikasyonlarında rahatsız edici boyutta sesli ya da yazılı mesaj gönderimi, tehdit, hakaret, küfür içerikli mesaj gönderimi, kendinin, bir arkadaşının ya da internetten alınan fotoğraf ve videolar gönderme.

Web Siteleri: İnternet sayfası oluşturarak mağdur kişinin kişisel bilgilerini, verilerini kullanma, rencide edici lakaplar kullanılarak mağdur kişinin fotoğraf ve videolarını internet sayfasında yayınlama.

Forumlar: Anonim bir şekilde kişi üzerinde baskı oluşturma, çeşitli özellikler ile ilgili rencide, tehdit ve alay etme.

E-posta: Elektronik posta aracılığıyla yazılı, sesli ya da görüntülü mesaj ile müstehcen yazılar, fotoğraflar ve videolar paylaşma, rahatsız edici boyutta mail gönderme, tehdit, hakaret, küfür içerikli saldırgan mailler gönderme.

Blog Günlüğü: Günlüklerde mağdur kişi hakkında kişisel bilgiler veya aşağılayıcı, şantaj, küfür, iftira, dedikodu, taciz, tehdit, dışlama içeren yazı, fotoğraf veya video paylaşma veya bir blog paylaşımına saldırgan içerikli yorumlarda bulunma (Stys, 2004).

Siber Zorbalığın Etkileri

Siber zorbalığın türü ne olursa olsun, bu konuda mağdur olan bireyler üzerinde pek çok etkisi olduğu bilinmektedir. Mevcut araştırmalar göz önünde bulundurulduğunda, siber zorbalığın özellikle ergen bireyler üzerinde pek çok olumsuz etkisi olduğu ve yaşantılarının çeşitli alanlarını da (sosyal, duygusal, akademik vb.) olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir.

Rigby (2003), siber zorbalığın olumsuz sonuçlarını dört alt başlıkta incelemektedir:
  1. Düşük Psikolojik Sağlık: Mutsuzluk, kendini yetersiz, değersiz görme gibi düşük benlik algıları, öfke kontrol güçlüğü, kızgınlık ve üzüntü vb. gibi hoşa gitmeyen psikolojik durumlar söz konusudur.
  2. Düşük Sosyal Uyum: Okulu sevmeme, okula gitmek istememe, okulu güvenli yer olarak görmeme, okuldan ayrılamak isteme, insanlarla sağlıklı ilişkiler kuramama, sosyal etkileşimde bulunmadan kaçınma, sosyal normlara uymada güçlük çekme, yalnızlık ve yalıtılmışlık vb. gibi sosyal çevreye karşı duyulan memnunsuzluk durumu söz konusudur.
  3. Psikolojik Sorunlar: Yüksek kaygı düzeyi, depresyon, kendine çeşitli şekillerde zarar verme ve intihar düşünceleri içerebilir ve ciddi problemler olması söz konusudur.
  4. Fizyolojik Hastalık Belirtileri: Tıbbi olarak tanısı koyulmuş fizyolojik rahatsızlık belirtilerini kapsaması söz konusudur. Psikolojik ve duygusal problemlerin, fiziksel belirtilerle kendini gösterdiği psikosomatik hastalıklar bu grupta değerlendirilebilir.
Siber zorbalığın mağdur kişi üzerindeki etkileri, bireysel farklılıklara bağlı olarak önemli ölçüde değişiklik gösterebilmektedir. Maruz kalınan zorbalığın boyutu, derecesi, süresi, mağdurun psikolojik durumu, sorunla baş edebilme becerisi vb. farklılıklara göre değişiklik gösterebilmektedir.

Çocukların Siber Zorbalığa Maruz Kaldığına Yönelik Belirtiler

Birçok çocuk siber zorbalığa maruz kaldığında bu durumu aileleriyle veya güvendiği yetişkinlerle paylaşmaktan çekinmektedir bundan dolayı yetişkin olarak bu duruma maruz kalındığını anlayabilmek güçlükleşmektedir. Çocukta karşılaşılan bazı tutum ve davranış değişiklikleri çocuğun siber zorbalığa maruz kaldığına yönelik izler taşımaktadır. Bunnlardan bazıları şu şekilde karşımıza çıkabilir:

  • Çocuğun internet kullanımından sonra üzgün, agresif, kaygılı olması,
  • Çocuğa gelen cep telefonu mesajlarının ardından çocuğun tedirgin davranışlar sergilemesi, korkması, üzülmesi, öfkelenmesi,
  • Akranlarıyla sosyal iletişiminin azalması, sosyal aktivitelere katılma isteğinin olmaması, akranlarına, ailesine ve çevresine karşı saldırgan davranışlarda bulunması,
  • Akademik olarak performansında düşüklük olması, ders ilgisinin azaması, konsantrasyon bozukluğu yaşaması, okula gitmeyi istememesi,
  • Daha önce zamanının çoğunu ayırıdığı cep telefonu, bilgisayar gibi araçları kullanmaktan kaçınması, ya da kullanım sıklığını arttırması,
  • Kullanılan cihazın gizlenmesi ve cihazda ne yaptığını söylemekten kaçınması,
  • Cep telefonuna ya da bilgisayarına gelen mesajları okumadan silmesi,
  • Sürekli mutsuz, üzgün, kızgın olması, olumsuz hisleri ve duyguları yoğun olarak yaşaması,
  • Yalnız kalmayı istemesi,
  • Öz güveninin düşmesi,
  • Uykuya dalmakta veya pürüzsüz uyumakta güçlük yaşaması, uyku problemleri çekmesi
  • İştah kaybı yaşaması ya da iştahının çok fazla olması gibi yeme durumu bozuklukları yaşaması,
  • Dürtü kontrol bozukluğu yaşaması (kleptomani (çalma hastalığı), trikotillomani (saç yolma hastalığı), patalojik cilt yolma, kasten kendine zarar verme vb.)
  • Sürekli olarak suçluluk duygusu hissetmesi.
Bu tür davranış değişiklikleri çocuğun siber zorbalığa maruz kaldığına dair ipuçları verebilir ancak unutulmamalıdır ki bu tür davranışları gösteren her çocuğun siber zorbalığa maruz kaldığını söylemek mümkün değildir.

Siber Zorbalıkla Başa Çıkma Stratejileri

Siber zorbalıkla başa çıkma stratejileri bu durumla karşılaşılmadan ya da karşılaşıldığında neler yapılabileceği hakkında fikir veren yaklaşımlar olarak adlandırılabilir. Bu stratejiler siber zorbalığı önelemekte yetersiz kalsa bile etkisini en aza indirmekte oldukça önemli bir yere sahiptir. Siber zorbalıkla başa çıkma stratejileri ile ilgili pek çok çalışma mevcuttur. Yapılan  bu çalışmalar dikkate alınarak, Koç vd. (2016) tarafından hazırlanan bir diğer çalışmada siber zorbalıkla baş etme stratejileri; kaçınma-görmezden gelme, yardım arama, bilgi arama, güvenlik- gizliliği arttırma ve mücadele olmak üzere beş alt başlıkta ele alınmıştır. Bu başlıklar şu şekildedir:

Kaçınma-Görmezden Gelme: Bireyler hayatlarına kaldığı yerden devam etme, yapılan davranışa yanıt vermeme, kullanırken rahatsız edildiği aplikasyonu kapatma, hesabını silme, gelen mesajı ya da bildirimi okumama gibi başa çıkma stratejilerini kullanmaktadırlar. Bu şekilde siber zorba amacına ulaşamayacağını düşündüğü an davranışı sonlandırma yoluna gidebilir.

Yardım Arama: Bireyler elektronik cihazlar aracılığıyla kendisini rahatsız eden kişi hakkında ailesine, öğretmenlerine, arkadaşlarına ya da güvendiği diğer kişilere durumu anlatarak yardım arama davranışında bulunma stratejilerini kullanmaktadır.

Bilgi Arama:
Bireyler siber zorbalık olaylarını anlayabilmek ve gerekli tedbirleri alabilmek için sosyal medya aplikasyonları, web arama motorları, dizin web siteleri vb. gibi güvenilir kaynaklardan bilgi edinme stratejilerini kullanmaktadır.

Güvenlik-Gizliliği Artırma: Bireyler siber zorbalığa maruz kaldıkları araçlar ve platformlarla ilgili yeterli bilgi birikimine sahip olmayı öğrenme, gizliliği ve güvenliği artırmayı öğrenme ve ek yazılım yüklemeyi öğrenme gibi davranışlarda bulunabilirler.

Mücadele: Bireyler daha önceden siber zorbalık yaşayan kişilerle iletişim kurma, kanıtları saklama, engelleme, polis, savcılık ya da internet aracılığı ile şikâyette bulunma stratejilerini kullanmaktadır. Ayrıca bireyler, internet ortamında yapılan ve içeriği; intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkân sağlama, Atatürk aleyhine işlenen suçlar ve yasa dışı bahis suçları ile ilgili yeterli şüphe ya da kanıta sahip olunması halinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İnternet Bilgi İhbar Merkezi (Alo 166)- ihbarweb.org.tr” aracılığıyla da şikâyette bulunabilmektedir (Resmi Gazete, 2007-26530).

Siber Zorbalığın Önlenmesi

Siber zorbalık, dijital platformlarda gerçekleşen bir zorbalık türüdür ve özellikle genç bireyler arasında yaygın bir problem haline gelmektedir. İnternetin ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, bireyler arasında iletişim şekilleri değişmiş ve zorbalık da dijital ortamda kendine yer edinmiştir. Siber zorbalığı önlemek amacıyla yapılabilecek şeyler mevcuttur.
  1. Farkındalık Yaratmak
Siber zorbalığın önlenmesi için ilk adım, bireylerin bu konu hakkında farkındalık sahibi olmalarını sağlamaktır. Okullarda ve topluluklarda siber zorbalıkla ilgili seminerler, bilgilendirici etkinlikler düzenlenmelisi bu konuda yararlı olacaktır. Bireylere siber zorbalığın ne olduğu, nasıl gerçekleştiği ve mağdurlar üzerindeki etkileri hakkında bilgi verilmelidir. Bu tür etkinlikler, bireylerin siber zorbalık konusundaki bilgi düzeylerini artırırken, aynı zamanda empati becerisini geliştirmelerine de yardımcı olacaktır.
  1. Dijital Vatandaşlık Eğitimi
Dijital vatandaşlık, bireylerin dijital ortamlara nasıl adapte olunması gerektiğini öğreten bir kavramdır. Örgün ve yaygın eğitim veren kurumlarda  dijital vatandaşlık eğitimi verilmesi, bireylerin çevrimiçi platformlarda saygılı ve sorumlu bir şekilde hareket etmelerini sağlar. Bu eğitimler, sosyal medya kullanımı, internette doğru bilgiye ulaşma, çevrimiçi etkileşimde dikkat edilmesi gereken hususlar ve dijital haklar vb. gibi konuları kapsayabilir. Bireyler, bu eğitimler sayesinde hem kendilerini çevrimiçi ortamlarda korumayı öğrenirler hem de başkalarına karşı saygılı ve daha duyarlı hale gelebilirler.
  1. Destek Birimleri ve Kaynaklar
Siber zorbalık mağdurlarının yardım alabilmesi için erişilebilir destek hatları ve kaynakların oluşturulması önemlidir. Bu bağlamda da okullarda güvenilir bir danışmanlık sistemi kurulabilir ve öğrencilerin zorbalık durumlarını bildirebileceği iletişim birimleri oluşturulabilir. Bu birimler, öğrencilere destek sağlarken, aynı zamanda zorbalığın önlenmesine yönelik verilerin toplanmasına da yardımcı olabilir. Ayrıca, öğrencilerin güvenli bir şekilde yardım alabilecekleri yerel ve ulusal kaynaklar hakkında bilgilendirilmesi de son derece önemli olacaktır.
  1. Aile Katılımı
Aileler, siber zorbalıkla mücadelede önemli bir role sahiptir . Çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurarak onların çevrimiçi faaliyetlerini takip etmeli ve karşılaştıkları sorunlar hakkında konuşmalı ve çocuklarıyla her anlamda ilgilenmelidirler. Ailelere, dijital ortamda güvenliğin sağlanması, gizlilik ayarlarının kontrolü ve olası zorbalık durumlarıyla karşılaşıldığında başa çıkma yolları ve ne yapılması gerektiği, sağlıklı ve denetimli internet kullanımı hakkında bilgi verilmelidir. Ailelerin bu konudaki farkındalığı, çocukların da çevrimiçi ortamdaki güvenliğini artıracaktır.
  1. Politika ve Yasal Düzenlemeler
Siber zorbalıkla mücadelede etkili yasal düzenlemelerin yapılması bu durumla karşılaşma ihtimallerini en aza ingirmekte etkili olabilecektir. Hükümetler, okul yönetimleri ve diğer ilgili kuruluşlar, siber zorbalığa karşı net politikalar geliştirmelidir. Bu politikalar, zorbalık olaylarının ciddiyetini tanımlamalı ve mağdurların korunmasını sağlamalıdır. Ayrıca, zorbalık yapan bireyler için de ciddi yaptırımlar belirlenmelidir. Bu tür düzenlemeler, siber zorbalığın önlenmesine yönelik toplumsal bir bilinç oluşturacaktır.

Siber zorbalık, günümüzün en önemli sosyal sorunlarından biridir. Bu sorunun üstesinden gelmek için farkındalık yaratmak, dijital vatandaşlık eğitimi vermek, destek hatları oluşturmak, aileleri sürece dahil etmek ve etkili yasal düzenlemeler yapmak gerekmektedir. Her bireyin bu konuda üzerine düşen sorumluluğu alması, siber zorbalığın önlenmesine büyük katkılar sağlayacaktır. Unutulmamalıdır ki, siber zorbalıkla mücadele, sadece mağdurların değil, tüm toplumun ortak sorumluluğudur.

Son olarak; çocuklarımızın sevgi dilini bilelim, onlara inanalım ve güvenelim. Onların da bizlere güvenmesini sağlayarak karşılaştıkları problemler karşısında bizlerden rahatlıkla yardım isteyebilmesine, kendisini sağlıklı bir şekilde ifade edebilmesine imkan verelim. Unutmayalım ki mutlu çocuklar, mutlu yarınların teminatıdır. Yarınlarımızın temeli çocuklarımızın mutluluğuna bağlıdır. Geleceğimizin temellerini sağlam atabilmek için önceliğimiz her zaman çocuklarımızın mutluluğu olmalıdır.

Kaynakça

Beran, T. N., Rinaldi, C., Bickham, D. S., & Rich, M. (2012). Evidence for the need to support adolescents dealing with harassment and cyber-harassment: Prevalence, progression, and impact. School Psychology International, 33(5), 562-576.

Çakır, Ö., Gezgin, D. M., & Ayas, T. (2016). The Analysis of the relationship between Being a cyberbully and cybervictim among adolescents in terms of different variables. International Journal of Progressive Education, 12(3),134 - 154.

Franks, T. S. (2015). The experiences of adolescents regarding cyberbullying [Doctoral dissertation, University of Pretoria]. https://repository.up.ac.za/bitstream/handle/2263/46170/Franks_Experiences_2015.pdf?sequenc e=1 .

Guan, S. S. A., & Subrahmanyam, K. (2009). Youth Internet use: risks and opportunities. Current opinion in Psychiatry, 22(4), 351-356.

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun. (2007, 23 Mayıs). Resmi Gazete (Sayı: 26530). Erişim adresi: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2007/05/20070523-1.htm.

Koç, M., Horzum, M. B., Ayas, T., Aydın, F., Özbay, A., Uğur, E., & Çolak, S. (2016). Sanal zorbalıkla baş etme ölçeği: Geçerlilik ve güvenirlik çalışması. Sakarya University Journal of Education, 6(3), 116-128.

Nansel, T. R., Overpeck, M., Pilla, R. S., Ruan, W. J., Simons-Morton, B., & Scheidt, P. (2001). Bullying behaviors among US youth: Prevalence and association with psychosocial adjustment. Journal of the American Medical Association, 285, 2094-2100.

Rigby, K. (2003). Consequences of bullying in schools. Canadian Journal of Psychiatry, 48(9), 583- 590.

Stys, Y. (2004). Beyond The Schoolyard: Examining Electronic Bullying Among Canadian Youth. Master’s Thesis, Carleton University, Ot tawa, Ontario.

Şenyuva, G. ve Türk, B. (2021). Şiddet sarmalı içinden siber zorbalık: Bir gözden geçirme. IBAD Sosyal Bilimler Dergisi, (10), 462-479.

TÜİK, Türkiye İstatistik Kurumu. Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması (Ekim 2024). https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Cocuklarda-Bilisim-Teknolojileri-Kullanim-Arastirmasi-2024-53638

Willard, N. (2007). The Authority and Responsibility of School Officials in Responding to Cyberbullying. Journal of Adolescent Health, 41.


 

18 Kasım 2024
Yüksek Lisans Öğrencisi, Nisanur BOZ

Bartın Üniversitesi,
Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Eğitim Bilimleri, Eğitim Programları ve Öğretim A.B.D.

                                                                                  

   

 

  • Dijital dünyada karşılaştığımız tehdit: Siber zorbalık

  • Sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip edebilirsiniz.

  • Zaman Kumbarası: Her An Bir Yatırım

  • Hareketsizlik Pandemisi

  • BARÜ’de eğitimde kalite hedefiyle adımlar atılmaya devam ediliyor

  • Öğrenciler İçin Eğitim İhtiyaç Analizi Raporu

  • Siz, Hiç İç Dünyanız İle Sohbet Ettiniz Mi?

  • Dijital obez miyim?

  • Eğiticilerin Uyum Eğitimi için İhtiyaç Analizi

  • Eğiticilerin Gelişimi için İhtiyaç Analizi Raporu