Karmaşık Bilgilerle Başa Çıkmak: Bilişsel Yük
Karmaşık Bilgilerle Başa Çıkmak: Bilişsel Yük
Günümüzde bilgiye erişim her zamankinden daha kolay olsa da, bu bilgi yoğunluğu zihnimizin sınırlarını zorladığı anları da beraberinde getiriyor. Özellikle öğrenme süreçlerinde veya karmaşık görevlerle uğraşırken, beynimizin iş yükünü daha fazla hissetmeye başlıyoruz. Öğrenme bir bakış açısıyla beynimizde şemalar oluşturma sürecidir; çalışan belleğimizde işlenen bilgiler, uzun süreli belleğimizde şema olarak depolanır. Ancak bu oluşum sürecinde beynimizin kapasitesini etkileyen önemli bir faktör devreye giriyor: bilişsel yük. Peki, bilişsel yük tam olarak nedir ve neden bu kadar önemlidir?
Bilişsel yük, bir bireyin bir görevi yerine getirirken zihinsel kaynaklarını kullanma derecesini ifade eder. Bu kavram, özellikle öğrenme ve problem çözme süreçlerinde karşımıza çıkar. İnsan beyninin kapasite ve süre açısından sınırlı bir çalışma belleğine sahip olduğu varsayılır (Sweller ve ark., 2019). Öğrenmeyi gereğinden fazla karmaşık hale getiren veya odaklanmaya çalışırken dikkatimizi dağıtan durumlar çalışma belleğindeki bilişsel yükümüzü artırır. Eğer bu kapasite aşılırsa, öğrenme verimsiz hale gelir ve performans düşer. Bu nedenle, bilişsel yükü etkili bir şekilde yönetmek, öğrenme süreçlerinin başarılı olmasında kritik bir rol oynar. Bu sebeple Sweller ve diğer araştırmacılar bilişsel yükü azaltabilmek ve daha etkili kullanabilmek için bize bazı yollar önermektedir. Bu bilişsel yükler neler ve nasıl oluşuyor bunlara bakalım.
Bilişsel Yük Türleri
Bilişsel Yük Teorisi, öğrenme görevlerinin oluşturduğu Bilişsel Yük olarak adlandırılan bilgi işleme yükünü yönetmeyi amaçlamaktadır (Sweller ve ark., 2019). Teoriye göre üç bilişsel yük türü vardır. Tüm bilişsel yüklerin toplamı asıl bilişsel yükümüzü oluşturur ve bu toplam yük çalışan bellek kapasitemizi aşarsa öğrenme engellenir.
- İçsel (Intrinsic) Bilişsel Yük
İçsel bilişsel yük öğrenilecek içeriğin içsel karmaşıklığından, doğasından kaynaklanır. İçeriğin karmaşıklığı ve bireyin konuya dair sahip olduğu ön bilgiler bu içsel yükün seviyesini belirler. Karmaşık bir matematik probleminin çözümü çoğumuz için öğrenilmesi zordur ve bu durum içsel bilişsel yük oluşturur. Bununla birlikte, önceden o problemle ilgili bilgisi olanların daha az içsel yükü oluşurken, ilk kez o problem türü ile karşılaşan kişilerde daha fazla içsel bilişsel yük oluşur. Bu yük tamamen ortadan kaldırılamaz; ancak bilgilerin daha küçük ve anlaşılır parçalar halinde sunulmasıyla yönetilebilir. Örneğin güzel bir lego seti yapmaya başladığımızı düşünelim. Eğer talimatları okumadıysak veya parçaların nasıl birleştirileceğini bilmiyorsak, bu seti tamamlamak karmaşık gelebilir ve bilişsel yük artar. Ancak, önce parçaları renklere ve şekillere göre ayırıp talimatları adım adım takip edersek, süreci daha kolay ve eğlenceli hale getirebiliriz.
- Dışsal (Extraneous) Bilişsel Yük
Dışsal bilişsel yük, bilginin sunulma şekli ile ilgilidir. Öğrenme sürecine doğrudan katkı sağlamayan, gereksiz ya da dikkat dağıtıcı unsurlardan kaynaklanır. Sunulan içeriğin kafa karıştırıcı, iyi organize edilmemiş olması veya aşırı detaylı şekilde sunulması bu yükü artırır. Dolayısıyla öğrenme verimini düşürür. Bu yük, iyi tasarlanmış, sade ve amaca uygun materyallerle azaltılabilir. Bir seminerde dinleyici olduğumuzu düşünelim. Sunumda kullanılan materyalde çok fazla metin, karmaşık grafikler ve dikkat dağıtıcı görseller varsa dikkatimizi toplamamız zorlaşır. Bu durumda dışsal bilişsel yükümüz artar. Ancak dikkat dağıtıcı görsellerin kullanılmadığı daha sade bir materyalle daha iyi bir öğrenme gerçekleştirebiliriz. Bir diğer örnek; sindirim sistemimiz anlatılırken, yalnızca yazılı açıklamalar yerine bir görsel veya animasyon kullanıldığında süreç daha kolay anlaşılır. Örneğin, yazıyla "yemek borusundan mideye geçen besinler burada asitlerle parçalanır" gibi bir açıklama yapmak yerine, sindirim sistemi organlarını ve besinlerin bu organlardan geçtiği yolları gösteren bir animasyon kullanıldığında, kişinin süreçleri zihninde canlandırmasına gerek kalmaz. Bunun yerine, görseli izleyerek bilgiyi doğrudan kavrayabiliriz.
- Konuyla İlgili (Germane) Bilişsel Yük
Konuyla ilgili bilişsel yük, öğrenme ve anlam oluşturma sürecine doğrudan katkı sağlayan bir yük türüdür. Bir şeyi ilk kez deneyimlediğimizde o konuda bir şemamız mevcut değildir. Deneyim ve öğrenme esnasında şemalar oluşturulur. Oluşturulan şemalar uzun süreli bellekte var olan şemalara bağlanır. İlgili bilişsel yük bu sırada oluşur. Bilgilerin uzun süreli bellekte organize edilmesini, anlamlı hale getirilmesini, kavramsallaştırılmasını sağlar. Örneğin, öğrencilerin yeni öğrendikleri kavramları mevcut bilgilerle ilişkilendirmelerini sağlayan etkinlikler ilgili bilişsel yükü artırır. Bu da istenen bir durumdur.
Bilişsel yük, öğrenme ve bilgi işleme sürecinde önemli bir rol oynar. Teori, öğrenme sırasında içsel yükün yönetilmesi, dışsal yükün azaltılması ve ilgili yükün artırılması gerektiğini vurgular. Bilişsel yükü yönetmek, öğrenme sürecini daha verimli ve etkili hale getirebilir. Peki, bilişsel yükümüzü nasıl daha iyi yönetebiliriz? İşte bazı stratejiler:
- Bilgiyi Parçalara Ayırın:
Öğrenmemiz gereken bilgiyi daha küçük ve yönetilebilir parçalara ayırarak, her birini sırayla öğrenmeye odaklanmak aşırı yüklenmeyi engeller.
- Görsel Yardımlar Kullanın:
Karmaşık bilgileri görseller, grafikler veya diyagramlarla desteklemek bilgiyi daha hızlı ve kolay bir şekilde öğrenmemizi sağlar.
- Önceliklendirme Yapın:
Öğrenmemiz gereken bilgileri öncelik sırasına koyarak, önce en önemli konulara odaklanmak gereksiz bilişsel yükten kaçınmamızı sağlar.
- Tekrar ve Pekiştirme Yapın:
Bilgiyi düzenli olarak gözden geçirmek, öğrenileni pekiştirmeye yardımcı olur. Bu sayede zihinsel yükümüz dengelenebilir.
- Dikkat Dağıtıcıları Azaltın:
Çalışma alanımızı sadeleştirmek, sadece gerekli materyallere odaklanarak dikkat dağıtıcı unsunları ortadan kaldırmak dışsal bilişsel yükümüzü azaltır.
- Kendi Hızınızda İlerleyin:
Hızlı bir şekilde ilerlemeye çalışmak yerine, öğrenme sürecimizi kendi hızımıza göre ayarlamak yararlı olacaktır.
- Multimedya Kullanımını Dengeleyin:
Bilgiyi hem görsel hem de işitsel olarak sunmak, anlamayı kolaylaştırabilir. Ancak, her iki yöntemin aşırı kullanılmasından kaçınmalıyız, çünkü bu da dışsal bilişsel yükü artırabilir.
Bu stratejiler, bilişsel yükünüzü daha etkin bir şekilde yönetmenize yardımcı olacak ve öğrenme sürecimizi daha verimli hale getirecektir.
Bilişsel yük teorisi, yalnızca eğitim ortamlarında değil, günlük yaşamda da önemli bir rehberdir. Zihinsel kapasiteyi en üst düzeyde kullanmayı sağlamaya yönelik güçlü bir yol göstericidir. Günümüz dünyasında bilgiye ulaşmanın kolaylaşması giderek daha fazla karmaşık içeriklerle karşılaşmamıza neden oluyor. Beynimizin nasıl çalıştığını anlayarak ve bilişsel yükümüzü etkili bir şekilde düzenleyerek bu karmaşık süreçleri çok daha kolay yönetebiliriz.
28 Kasım 2024
Öğr. Gör. Büşra YİĞİT
Bartın Üniversitesi,
Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi